29 Ekim 2016 Cumartesi

Güz Fırtınası - RİTA HUNTER


                                                        GÜZ FIRTINASI - Rita HUNTER 

                                                    GEÇMİŞİ, ÜZERİNE GÖLGE GİBİ 
                                                    DÜŞEN BİR ADAMIN TEK ÇARESİ,
                                                          DAİMİ BİR GÜNEŞTİR...
                                                                    XOXO 
                                                          
  KONUSU:  Abertillery Dükü' ne ait papaz evinde ailesiyle birlikte yaşayan Jane Hammond' ın hayatı, kendi küçük dünyası ve gizli hayalleri üzerineydi. mutlu olduğu, kendini huzurlu hissettiği, ona göre dünyanın en güzel topraklarında yaşamanın belki de tek bedeli, efendileri olan soylunun dikkatini çekmeden, hatta var olduklarını unutturarak devam etmenin bir yolunu bulmaktı. Zira bugüne kadarki hiçbir Abertillery Dükü' nün ahlak ya da merhametiyle övündüğü söylenemezdi.
       Jane endişelerine rağmen, yeni dükün huzurlu dünyalarına ayak basmasının hiçbir şeyi değiştirmeyeceğine inanmaya hazırdı. ne var ki, soyundan gelen uğursuzluğu gölge gibi üzerinde taşıyan ve geçmişte yaptığı korkunç şey yüzünden yargılanan dükün diğerleri kadar umursamaz olabileceğini düşünmek başlı başına bir hataydı.
      Gizemli ve baştan çıkarıcı son Abertillery Dükü Alexander Darius Cunningham' ın Hammod ailesini kabul etmeye mecbur bıraktığı görev onları hiç de arzulamadıkları şekilde bir araya getirirken; tesadüfler ve güçlü güz fırtınaları, tutkulu serüvenlerinin fitilini ateşleyecekti. 
      
                            "Belki de hiç... Belki de hiçbir zaman tehlikeye 
                                  ne kadar yaklaştığını anlamayacaktı.
                             Güzel, küçük kıvılcım bilmiyordu ki bu dünyada 
                                   ateşten de sıcak şeyler vardı....

Düşüncelerim:  Kitap' ın ilk sayfasını okuduğunuz da bu kitap' ın konu ile ne alakası var diyebilirsiniz ama kitap' ı okumaya devam ettikçe anlıyorsunuz. Bence tam kıvamın da bir kitap olmuş her ne kadar aşk romanlarını pek sevmesem de ve konusu aşk ağırlıklı olsa da içinde macera da bulunuyor. En sevdiğim yanı ise sizi aşk romanı olduğuna pişman etmiyor ya da baymıyor, bir kitapta olan en güzel özellikler den birisi. Aynı zamanda da eski zamanlarda geçiyor olması dikkat çekiyor. Okuduğum ve beğendiğim en iyi aşk romanların dan biriydi, sizde eski zamanlarda geçen romanları seviyorsanız kesinlikle okumanızı öneriyorum. 

   


Melekler Ve Şeytanlar - DAN BROWN


Çok eski gizli bir kardeşlik örgütü,
 Dünyayı yok edecek ölümcül yeni bir silah,
Akıl almaz bir hedef.
   Yukarıdaki ambigram soldan sağa ve ters çevrildiğinde aynı şekilde okunuyor. Bu çok eski sanatsal teknik. Melekler Ve Şeytanlar adlı gerilim romanının düğüm noktası.
   
    Başta basit bir terörist grup tarafından işlenmiş gibi görünen Cern cinayetinin,bir anda eskiden kalma bir hesaplaşması olan İlluminati örgütünün Vatikan' ı yok etmek için tezgahladığından şüphelenilir.
   Bunun üzerine simgebilim uzmanı Robert Langdon'dan olayı araştırması için Cern' e davet edilir, Robert'a burada İtalyan bilim insanı Vittoria Vetra'da eşlik ederek çalınan Karşıt maddeyi beraber aramaya koyulurlar. Birlikte, 400 yılık antik sembollerin izini sürerler.  

DÜŞÜNCELERİM: Kitap ağır ama sürükleyici bir bilim kurgu ve gerilim kitabı. Başlar da çok sıkıcı gelmişti, ama inat edip okumaya devam ettim ve sonun da o sürükleyici kısma ulaştım.  Yazar  başlarda daha çok bilime ağırlık vermiş bu da biraz sıkılmanıza sebep oluyor, kişiden kişiye değişir tabi. Kısacası ben kitaba bayıldım başlarda sıkıcı olduğunu fazla dile getirmiş olsam da kitap sonlarına doğru açılıyor ve sizin hiç tahmin bile etmeyeceğiniz, aklınız ucundan bile geçmeyecek bir sona getiriyor. Bilim kurgunun ve gerilimin birleştiği çok güzel bir kitap, okumanızı öneriyorumm.  

 MERHABA CANLAR!!! Yeni bir kitap yorumu ile beraberiz. Eğer istediğiniz bir kitap varsa söylemeniz yeterli.



24 Ekim 2016 Pazartesi

Kötü Kızlar Ölmez - KATİE ALENDER

               

                                       İŞLER NE KADAR KÖTÜYE GİDERSE GİTSİN,
                                         HER ZAMAN DAHA KÖTÜSÜ OLABİLİR...

   Alexis sorunlu lise yılları geçiren tipik bir öğrenci olduğunu düşünüyordu. Problemli evlilikleriyle uğraşan aile, oyuncak bebeklerine kafasını takmış on iki yaşında bir ız kardeş ve kendisinin anti sosyal, anti ponpon kız tutumu...
   Kız kardeşlerin birbirine yakınlaşmasını sağlayan bir olay sonrasında Alexis, sorunlu hayatının tehlikeli sulara doğru hızlı kaydığını fark etmişti. Kız kardeşi Kasey her zamankinden de tuhaf davranıyordu: Mavi gözleri bazen yeşeriyor, oldukça eski kelimeler kullanarak konuşuyor, hatta zaman zaman kendinden geçiyordu ve bu tuhaf davranışlarının farkında bile değildi. Oturdukları eski evde de garip şeyler oluyordu: kapılar kendi kendine açılıp kapanıyor,yanmayan ocakta duran su kaynıyor ve fişe dahi takılmamış havalandırma evi buz gibi yapıyordu. Alexis tüm bunların kendi aklının bir oyunu olduğuna inanmak istiyordu ma basit yanılsamalar olarak düşündüğü bu olaylar giderek ailesi, kendisi ve öğrenci başkanıyla arasında tomurcuklanmaya başlayan ilişki için tehdit oluşturmaya başlamıştı.
   Alexis, kasey'i durdurabilecek tek kişiydi ama ya, bu yeşil gözlü kız artık kasey değilse?

DÜŞÜNCELERİM: Açıkçası bir korku kitabı ama bende o kadar büyük bir etki yaratmadı. Fazla korkmadım yani diğer insanların bahsettiği kadar. Bu kitap hakkın da çok fazla yorum yapamayacağım, kitabı önerdiğimi söyleyemem ama ilginizi çektiyse okuyun pek bir şey kaybetmezsiniz.

 MERHABAA!!! Ufak bir duyurum olacaktı, geçen gün bir sıkıntı yaşadım daha doğrusu bazı şeyleri yanlış yapmışım. Bundan sonra kitap yorumlarımı buradan paylaşacağım ama ilk yorumum adlı çalışmayı silmiyorum, haberiniz olsun. Önceden de yazdığım gibi istediğiniz bir kitap veya beğenmediğiniz bir şey olursa lütfen yazın.